Mutluluk…
Bir zamanlar iyi notlarla üniversiteden mezun olmanın beni mutlu edeceğini düşündüm. Daha fazla yer keşfetmenin, yurtdışında yaşamaya başlamanın ve tatminkar bir işe sahip olmanın da…
Yukarıda bahsettiklerimin hepsini yaptım, ancak hepsi her zaman son kullanma tarihleriyle geldiler. Bir süre beni mutlu ettikten sonra, mutlu olmak için başka başka hedefler koydum kendime.
Sonunda, şu soruyu sordum: “Ben şimdi su anda gerçekten mutlu olamıyorsam, ne zaman mutlu olacağım? Bir gün istediğim gibi mutlu olduğum günü görecek kadar yaşayacak mıyım acaba?” Hayatımda zaten sahip olduğum şeyleri takdir edemezsem, ileride sahip olduklarımın değerini nasıl bileceğim?”
Yok hayır. Böyle olmayacak, hep mutsuz kalacağım. Çok açık…
Sonra düşündüm ki, “İstediğim tek şey aslında mutluluk ise, neden kısayoldan oraya gitmiyorum?”
Ben de yaptım. Beklemeyi bıraktım. Nasıl hissettiğimi belirlemek için dış koşullara izin vermeyi bıraktım. Ve vaat edilen mutlulukla ilgili yanıltıcı yerlere güvenmekten de vazgeçtim. Adios!
Farkına vardım ki mutluluk mutlaka kendi kendine öylece kucağımıza düşmez. Seçimler de mutluluk yaratabilir. Mutlu olmak aslında bir yetenektir ve herkes usta olabilir. Mutluluk ustası!
- Daha fazla minnet duymak.
Yaşamımızdaki insanlara, sağlığımıza, gençliğimize, işimize minnettar olmak ve karşılığında takdir görmek mutluluk verir. Uyandığımda ve gece yatağa girdiğimde, hayatımda şu an minnettar olduğum 3 şeyi kendime hatırlatıyorum.
- Her sabah kendinize enerji verin
Annem her zaman “Nasıl uyanırsan gün öyle geçer” derdi. Sabahları meditasyon yapın, yoga yapın, sevdiğiniz her şeyin bir listesini yazın, ilham veren YouTube videolarını izleyin veya evden çıkmadan önce en sevdiğiniz şarkıyı dinleyin. Basitçe, kendinizi harika bir gün için hazırlayın!
- Kabul etmeyi deneyin.
Her şey planlandığı gibi gitmez. Planlar değiştiğinde veya otobüs geç geldiğinde hayal kırıklığına uğrardım. Ancak direnmek hiçbir şeyi değiştirmezdi; Bunun yerine, beni daha aşağıya doğru çekerdi. Olanları kabul etmeye başlayınca, kendimi gereksiz acılardan da kurtardım. Siz de kabul etmeye başlayın. Olumsuz duygularla beslenmeden, kendinizi yeni durumlara göre ayarlayın.
- Şu anda yaşayın.
Her şeyin olduğu yer şu an. Mutluluk (veya başka bir şey için) yaşayabileceğiniz tek yer burası. Anlaşılabilir gelebilir, ancak bunu gerçekten özümsedigim an hayat benim için değişti. Şu anda daha iyi düşünüyorum, daha iyi hissediyorum ve daha iyi hareket ediyorum.
- Anılara yatırım yapmak için tasarruf edin.
Maddi şeyler bizi kısa vadede tatmin edebilir, ancak deneyimler uzun vadede bizi mutlu eden şeylerdir. Parayı seyahat etmek için kullanabilirsiniz. Sadece road triplerimizi, Central Park’taki güneşli günleri ve bütün yazı okyanus kıyısında geçirdiğimizi düşündükçe gülünç biçimde büyük bir gülümseme beliriyor yüzümde.
- Büyük rüyalar.
Rüyalar kalbimizi canlandırır, zihnimizi uyandırır ve bize yaşamanın sebeplerini verirler. Büyük rüyalar görmek için kendinize izin verin ve bunun sizin için gerçek olabileceğine güvenin. Hayal etmek için her gün kendinize en az beş dakika ayırın. Bunu mümkün olduğunca gerçekçi yapın: istediğiniz her şeyi yapma ve onlara sahip olma duygularınızı yaratın.
- Hayallerinize doğru adım atın.
Sizi istediğiniz şeye doğru yonlendirecek küçük adımlar atın. Bunu her gun yapın.Kıtlık değil, bolluk zihniyetini geliştirin. Dünyayı nasıl yaşadığımız yalnızca bizim algımıza bağlı. Hayatinizda sevgi varsa, bir sokak kedisiyle bunu paylaşın. Karnını doyurun mesela. Yeterli parayı kazanmış gibi mi hissediyorsunuz? İhtiyacı olan birine yardım edin.
- Kendinizi şarj edin.
Bizi daha fazlasını olmaya yönlendiren bir toplumdayız, bu durumda yeniden şarj olmak için daha çok zamana ihtiyacımız var.
- Mutlu insanların etrafında olun.
Tutumlar bulaşıcıdır. Biri size gülümserse, muhtemelen siz de gülümsersiniz. Birisi kaba ise, muhtemelen siz de kabaca karşılık verirsiniz. Tutumlarını yakalamak istediğiniz kişilerle takılın.
- Yavaş hareket edin.
Yavaşlayın. Kalbinizi ve enerjinizi, yaptıklarınıza odaklayın.Aktif olarak kendinizi yatıştırın.Önemli olan hayatımızdaki olaylar değil, bunlarla nasıl baş etmeyi seçtiğimiz. Daha iyi kararlar almak için kendi cankurtaranımız olmalıyız.
- Devam edin.
Devam etmek her zaman kolay değildir, ancak yeni ve daha iyi şeylerin gelebilmesinin tek yolu budur. Artık mücadele bittiyse, yeni fikirler ve perspektifleri tartmaya başlayabiliriz.
- Sık sık affedin.
Belki yolda yürürken birisi kolunuza çarpıp geçti ve özür dilemedi. Belki biri sizi arayacağını söyleyip aramadı. Bir insana veya bir duruma bağlı kızgınlık, diğer olumsuz duyguları da beraberinde getirir. Kısacası üstünde durmayın. Amaan, boşverin gitsin!
Mutluluğunu şansa bırakma!
Mutluluğunuzdan sorumlu olmak çok sinir bozucu. İyi hissetmek için dış etkenlere ve koşullara belirli bir biçimde dayanmak ise sefalet için bir reçete. Çünkü, hayat planlandığı gibi gitmediğinde veya işler olmadık yerde bozulduğunda, mutluluğumuza da hoşçakal diyoruz.
Son olarak:
- Gerçek dünyaya katılın.
Dijital dünya, gerçek hayatımızı tamamlayıcı bir unsur olmalı, tersi değil. Bu nedenle, fiziksel olarak bulunduğunuz yerde olmak için zaman ayırın.
Yorum Yok